NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
409 - (1336) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب
وابن عمر.
جميعا عن ابن
عيينة. قال
أبو بكر:
حدثنا سفيان
بن عيينة عن
إبراهيم بن
عقبة، عن كريب
مولى ابن
عباس، عن ابن
عباس، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم. لقي
ركبا بالروحاء.
فقال
"من
القوم ؟"
قالوا.
المسلمون.
فقالوا: من
أنت ؟ قال "
رسول الله "
فرفعت إليه
امرأة صبيا
فقالت: ألهذا
حج ؟ قال " نعم.
ولك أجر".
{409}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe ile Züheyr b. Harb ve İbni Ebî Ömer hep birden İbni Uyeyne'den rivayet
ettiler. Ebû Bekr dediki: Bize Süfyân b. Uyeyne, İbrahim b. Ukbe'den, o da İbni
Abbâs'ın azadlısı Kureyb'den, o da İbni Abbâs'tan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'den naklen rivayet etti.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Ravha'da bir deve kervanına rastlayarak:
— Siz kimsiniz? diye sormuş.
— Müslümanlarız! cevâbını vermişler. Onlar da :
— Sen kimsin? diye sormuşlar. Fahr-i Kâinat
Efendimiz :
— Resulullah'ım! buyurmuşlar. Onun üzerine bir
kadın ona bir çocuk arzederek:
— Bunun için hacc var
mıdır? demiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
— Evel! Sana da ecir (vardır)» buyurmuşlar.
410 - (1336) حدثنا
أبو كريب محمد
بن العلاء.
حدثنا أبو أسامة
عن سفيان، عن
محمد بن عقبة،
عن كريب، عن
ابن عباس. قال:
رفعت امرأة
صبيا لها.
فقالت: يا رسول
الله ! ألهذا
حج ؟ قال" نعم.
ولك أجر".
{410}
Bize Ebû Kureyb Muhammed
b. Alâ' rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme, Süfyân'dan, o da Muhammed b.
Ukbe'den, o da Kureyb'den, o da İbni Abbâs'dan naklen rivayet etti. İbni Abbâs
şöyle demiş:
«Bir kadın çocuğunu
arzederek :
— Yâ Resûlallah! Bunun için hacc var mıdır?
diye sordu. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
— Evet! Sana da ecir (vardır)» buyurdular.»
411 - (1336) وحدثني
محمد بن
المثنى. حدثنا
عبدالرحمن.
حدثنا سفيان
عن إبراهيم بن
عقبة، عن كريب
؛ أن امرأة
رفعت صبيا
فقالت: يا
رسول الله !
ألهذا حج ؟ قال
" نعم. ولك أجر".
{411}
Bana
Muhammedü'bnü'I-Müsennâ rivayet etti. (dediki): Bize Abdurrahmân rivayet etti.
(Dediki): Bize Süfyân İbrahim b. Ukbe'den, o da Kureyb'den naklen rivayet
eyledi ki,
Bir kadın bir sabi
erzederek:
— Yâ Resûlallah! Bunun için hacc var mıdır?
diye sordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
— Evet! Sana da ecir (vardır)» buyurmuşlar.
(1336) وحدثنا
ابن المثنى.
حدثنا
عبدالرحمن.
حدثنا سفيان
عن محمد بن
عقبة، عن
كريب، عن ابن
عباس. بمثله.
{…}
Bize İbni'l-Müsennâ rivayet
etti. (Dediki): Bize Abdurrahmân rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân, Muhammed
b. Ukbe'den, o da Kureyb'den, o da İbni Abbâs'dan naklen bu hadîsin mislini
rivayet etti.
İzah:
Bu hadis’i Ebu davud,
Hac bahsinde; Ahmed b. Hanbel Müsned’de tahric etti.
Rakb: Hassaten deve
sahipleri mânâsına gelir. Esâs itibariyle on ve daha aşağı adette kullanılır.
Ravha: Medîne-i
Münevvere'ye otuz altı mil mesafede bulunan bir yerdir. Kadî İyad: «İhtimâl bu
karşılaşma geceleyin olmuş da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i
tanıyamamışlar. Yahut gündüz olmuş, fakat onu daha evvel görmedikleri için
bilememişlerdir...» diyor.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellemj'in: «Sana da ecir vardır» sözünden murâd, çocuğu taşıdığı ve
ihrâmlıya kaçınılması lâzım gelen şeylerden koruyarak ona ihrâmlı muamelesi
yaptırdığı için kadının sevap kazandığını anlatmaktır.
Nevevî diyor ki:
«Ulemâmızca sahîh olan kavle göre çocuk nâmına ihrama girecek olan velî, malı
hususunda velilik yapacak olan babası veya dedesi yahut vasi veya hâkim
tarafından tayin edilen kayyım yahut bizzat hâkim veya imamdır. Annesinin çocuk
nâmına ihramı sahîh değildir. Meğer ki, vasisi veya hâkim tarafından tâyin
edilmiş kayyımı olsun. Bâzıları anne ve asabe olan akrabanın mal hususunda velî
olmaları caiz olmasa bile çocuk nâmına ihrama girebileceklerini söylemişlerdir.
Bütün bunlar mümeyiz olmayan küçük çocuk hakkındadır. Mümeyyiz olan çocuğa
velîsi izin verir ve çocuk kendisi ihrama girer. Velisinin izni olmadan çocuk
ihrama girer yahut onun nâmına velî niyet ederse esah olan kavle göre hacc
sahîh değildir. Mümeyyiz olmayan çocuk için velînin ihrama girmesi, kalbiyle bu
çocuğu ihrâmlandırdım diye niyet etmek suretiyle olur.»
Hadîs-i şerîf küçük
çocuğun haccının sahîh olduğunu delildir. İmam Mâlik, İmam Şafiî, İmam Ahmed ve
cumhûr-u ulemâ'ya göre çocuğun haccı mün'akıd ve sahihtir. Yalnız nafile yerine
geçtiği için âkil baliğ olduktan sonra imkân bulduğu takdirde hac etmesi lâzım
gelir. Ebu Hanife'nin: «Çocuğun haccı sahîh değildir» dediği rivayet olunmuştur.
Kaadî İyâd diyor ki: «Çocuklara hacc ettirmenin cevazı hususunda ulemâ arasında
ihtilâf yoktur. Bunu yalnız bid'at taifelerinden biri caiz görmemişse de
onların kavillerine itibar olunmaz. Hattâ bu kavil Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) ile ashabının fiilleri ve keza icmâ-ı ümmetle reddedilmiştir. Ebû
Hanîfe nin hilafı çocuğun haccı mün'akıd olup da üzerine hacc ahkâmı ve fidye,
ceza kurbanı gibi mükelleflere mahsus sâir ahkâmın terettûb edip etmemesi
husûsundadır. Ebû Hanîfe bunların hiçbirini kabul etmiyor ve çocuğun fidye
vesâireyi icâb edecek hâllerden sakındırılmasının ta'lîme alıştırmak için
yapıldığını söylüyor. Cumhur ise: Bu hususta çocuğa hacc ahkâmı carîdir. Onun
haccı nafile olarak mün'akıddır, diyorlar. Çünkü Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
çocuğun haccını takrir buyurmuştur. Ulemâ bu haccın çocuk baliğ olduktan, sonra
farz olacak hacc yerini tutmayacağında müttefiktirler. Yalnız bir fırka şuzûz
göstererek çocuğun hacci farz olan hacc yerini tutar demişlerse de ulemâ
bunların kavilerine iltifat etmemişlerdir.»